İnstagram'dan takip Et!
ÇALINAN DİKKAT
ÇALINAN DİKKAT
Modern çağın en büyük sorunlarından biri dikkatimizi toplamakta çektiğimiz güçlüktür. Bu süreç ne kadar bireysel gibi dursa da aslında çok daha karmaşık ve küresel bir sorun haline gelmektedir. Johann Hari Çalınan Dikkat kitabında dikkat eksikliğimizin arkasındaki daha derin nedenleri araştırarak bize çok önemli bir perspektif açıyor.
Bir sabah uyandınız ve daha yataktan çıkmadan telefonu elinize aldığınızı düşünün. Günün ilk birkaç dakikasında sosyal medya bildirimleri, e-postalar ve haberlerle güne başlıyorsunuz. Gözlerinizi açtığınız andan itibaren dikkatiniz bambaşka farklı yönlere çekilip, günün geri kalanında ise bir projeye odaklanmanız, bir yandan aniden gelen bir toplantıya katılmanız, diğer yandan bekleyen maillerinizi cevaplamanız ve birçok kişiyle doğru bir iletişim içinde olmanız gerekiyor. Gün sonu gelip saatler akıp geçtiğinde hiçbir işinizi aslında tam olarak bitiremediğinizi fark ediyorsunuz. Bu sahne çok tanıdık değil mi? Emin olun yalnız değilsiniz. Johann Hari dikkatimizi toplamakta yaşadığımız zorlukların bireysel bir yetersizlikten olmadığını, aksine modern dünyanın bir ürünü olduğunu savunuyor. Ki bence çok haklı…
Dikkatimiz modern dünyada insanoğlunun en önemli kaynaklarından bir tanesi. Bu kaynağı kullanmak için Hari’ye göre küresel olarak bir ekonomi yaratıldı. Dikkat Ekonomisi dediği bu durum, küresel çapta tüm teknoloji şirketlerinin, sosyal medya platformlarının, video izleme uygulamalarının bizleri uzun süre ekran başında tutmak için savaş alanı haline geldi. Bu da aslında yaşadığımız dikkat eksikliği sorununun kişisel bir irade meselesi olmaktan çıktığının bir kanıtıdır. Sistematik olarak teşvik ediliyor, ince tekniklerle kendimizi ekrandan uzaklaştırmamız imkansız hale getiriliyor.
ÇOCUKLAR VE GENÇLER DAHA SAVUNMASIZ
Dikkatimiz çalınırken en savunmasız grup çocuklar ve gençlerdir. Yapılan bir araştırmaya göre çocuklar ve gençler günde ortalama 7 saat ekran başında kalıyor. Bu ekran başında geçirilen süre, sosyal ilişkiler kurma ve zihinsel gelişim için gereken zamanlarını ellerinden alıyor. Çocuklar ve gençler bu platformlarda sürekli bir onaylanma ihtiyacı geliştiriyor ve bu durumda özgüvenlerini derinden etkiliyor. Dışarıya açık havaya çıkmayan, arkadaşları ile vakit geçiremeyen, arkadaş ortamlarında kimsenin birbirinin gözlerinin içine bakmadığı, tartışılmayan, hayal güçlerini hiç kullanmadıkları, oyunlar kurmadıkları bir dünyada yaşamaya başlıyorlar. Tabii ki de teknolojiyi yasaklamak çözüm değil, çünkü digital dünya hayatımızın kaçınılmaz bir parçası her zaman. Ancak çocuklar ve gençler için ekran kullanımına sınırlar getirmek, sosyal medya gezinmelerini ve oyun süresini dengelemek, uzun vadede dikkat kapasitelerini artırabilir diye düşünüyor Hari.
İLGİMİ ÇEKEN KAVRAMLAR
Kitapta en ilgimi çeken kavramlardan biri de ALIŞKANLIK TASARIMI oldu. Kullanıcıların platformlara sürekli olarak geri dönmelerini sağlamaya yarayan ödül ve ceza mekanizmaları bizleri sürekli fazla etkileşimde bulunmaya yönlendiriyor. Ve asla fark etmiyoruz. Aslında teknoloji kullanılarak nasıl manipüle ediliyoruz. Kısa süreli ödüller ve hazlar dopamin salgılamamıza neden oluyor. Ve bu da daha çok o platformda kalma dürtüsü oluşturuyor. Ardından paylaşım, beğeni, yorumlar bizi sürekli bir sonraki ödülü aramaya itiyor. Ve aslında bir kısır döngü oluşuyor. Bu döngü içinden gerçek hayata geçişte ki en büyük sorun odaklanma becerimizi kaybetmek olarak karşımıza çıkıyor.
İlgimi çeken bir sonraki kavram MULTİTASKING oldu. Multitasking aslında insan hayatına teknoloji ve bilgisayarlar ile girmiş bir kavramdır. Temelde çoklu görev olarak bilinen, birden fazla görevin/sürecin/projenin belirli bir zaman boyunca eş zamanlı olarak yapılması anlamına geliyor. Birçok işyerinde görev tanımları birden çok işi kapsıyor artık. Dikkat dağınıklığını tetikleyen iş hayatımızdaki en önemli faktör budur bence. Çoklu görev anlayışı verimliliği artırmak yerine azaltıyor. Hari’ye göre belirli görevler arasında net sınırlar koymak ve deep work yani derin çalışmalar yapmak dikkatimizi artırmada yardımcı olabilir.
DİKKATİ KAZANMAK
Johann Hari dikkatimizi kazanmamız için çok önemli önerilerde bulunuyor kitabında. En önemli tavsiyesi DİGİTAL MİNİMALİZM. Bilinçli şekilde digital dünyadan uzaklaşmanın önemini ve faydalarını anlatıyor. Ayrıca DEEP WORK pratikleri yapmak, odaklanma becerisini geliştirmek için en çok önerilen yöntemlerdendir. Aslında tüm insanlığın benimsemesi gereken SAĞLIKLI BİR YAŞAM TARZI mesela. Yeterli bir uyku, sağlıklı yağlar, sebze ve tahıllarla zenginleştirilmiş beslenme düzeni zihinsel performans için çok etkilidir. Yine çağın getirdiği STRES ve stresle başa çıkmak için MİNDFULNESS pratikleri yapmak. Anda kalmamızı sağlayıp dikkati toplamakta çok faydalıdır. Ama kitapta verilmek istenen en önemli mesajlardan biri bence ODAKLANMA KÜLTÜRÜ İNŞA ETMEK. Bu baskı ve dikkat ekonomisi altında biz insanların odaklanmayı yeniden öğrenmek için bilinçli hareket etmemizi sağlayacak süreçler yaratmak olduğunu ve ancak bu şekilde toplumsal çabalarla hareket etmemiz gerektiğini vurguluyor. Tüm yaş gruplarından herkesin mutlaka okuması gereken, güzel tespitler ve öneriler sunan bir kitap ÇALINAN DİKKAT. Keyifli okumalar dilerim.